Heybemizdekiler…

Rüzgar, çevirmek, pedal, fren, yağmur bazen; kar, soğuk, sıcak, terlemek, üşüyüvermek; hastalanmak da var. Güneş, güneşlik, yakıcı, kavurucu, esinti, meltem, susamak, susuz kalmak, yağlamak, yağlanmak, duş almak, düş görmek, düşmek, kalkmak, düşlemek, bir elmayı dişlemek… Soluklanmak, nefes nefese kalmak, yorulmak, […]

Hayallerin izinde…

Tekerim dönüyordu yolda, son hızla, rüzgar yüzümde, güneş önümdeydi. Bir kuş gördüm uzakta, kanatlarını açmış, kendini bırakmıştı rüzgara.Takıldı gözüm ona ve onun da bana. Göz göze geldik, gözüm değdi gözüne. Alçaldı birden ve omuzuma yakın bir yerde birlikte karıştık zamana. […]

“Su” dedi, sustu…

Suyun yanından geçiyor yol. Yeryüzünün kılcal damarları kendini suya göre şekilliyor. Yol su olup akıyor da su kendi yolunu bulmuyor mu? Öyle demezler mi bilgeler “Su akar yolunu bulur” diye. Su ile aktık, su gibi aktık. Güneş en tepede, toprağın […]

Gözüm gibi…

Gözüm. Gördüğüm. Görebildiğim. Gözümle baktığım, gözüm gibi baktığım. Gözle görür insan, gözle bakar da baktığını nasıl anlar? Gözle dinler; gözü, kulağı olur bu yüzden. Gözüme değdi sonbaharın sisi. Gözümde, kirpiklerimde, burun deliklerimde, bıyıklarımda. Sis kapladı her yanı. Gözüm gibi baktığım […]

Düşe Yazdım Seslerimi…

Düşe yazdım seslerimi, sese yazdım düşlerimi, düşe kalka yürüdüm de düşe geldi seslerim. “Düş” dedim, düştüm. “Ses” dedim, kalktım. Düşle birlikte aktı sesim gecenin boşluğuna. Düş-tü, düşecekti derken; düşüm, düşünceme doğuverdi. Dün geceydi, gecenin sabaha ilmiklenen bir saati. Uçurumun kenarı, […]

Yolcunun Yükü

Yolcu’ya yükünü sordu görenler. “Bu ne yük Ey Yolcu, nasıl taşırsın bunları sırtında?” Yola yüksüz çıkıldığını, yükün yolla birlikte sırtta çoğaldığını bilse de Yolcu, bir soluk aldı derinden. Ve anlaşılmaz bir ikilem gelip takıldı zihnine: “Ne diyecek, nasıl açıklayacağım?” Yutkundu […]