Sordum Sarı Çiçeğe…

Kara bir asfaltın tekdüzeliğinde döner kara lastikli demir bir at. Pedallanır bir uçtan diğer bir uca, zamanı ve mekanı önceden belirlenmiş yollarda. Kara asfaltın, kara karga zemininde giderken, yolun kenarından sımsıcak sapsarı bir çiçek gelir takılır pedal çeviren ayakkabının üzerine. […]

Gülümseyin Çekiyorum

Sıkıldınız değil mi?
Sadece sıkılmak da değil aslolan.
Yorulduk, bıktık, yıldık.

Tıp Tıp

Tıp tıp, pıt pıt, güp güp… Böyledir atışı kalbin; yokuş başında, yokuşun en soluksuz kaldığın yerinde ya da akarken bir şiir gibi yokuştan aşağıya. Çıtır çıtır, hışır hışır, pıtır pıtır… Böyledir sesi toprağın, teker dokunduğunda, yol aldığında; bu sesler yankılanır […]

Yol ve Yolcu

Yolun soluğu ile yola çıktığında Yolcu, soluğunu da katmıştır yola. Yol soluk olur akar da Yolcu yolu çeker içine usulca. Yolun öyküsüdür bu, soluk alır, soluk verir. Sanıldığı gibi değil yine de aldığı verdiğidir; verdiği de aldığı. Kafan karışmış gibi […]

Döngü

Sen, de ki: “Gündoğumu” Ben diyeyim ki: “Günbatımı” Değişir mi bu güzellik Doğmak da Batmak da Bir döngünün devamı değil mi?! (Coğrafya: Gökçetepe Tabiat Parkı)

Before Blues…

BEFORE BLUES SUN GOES DOWN 1-4-5 dizgesinde akan hüzünlü bir tını gibi batıyordu güneş çamların ardından. Yolcu derin bir soluk çekerek baktı bu her gün tekrarlanan mucizeye. “Mucize midir?” dedi bir iç ses, “Her gün oluyorsa eğer” “Tekrarlanması, yeniden ve […]