Trakya’da temiz su yok(muş)

TRAKYA’DA TEMİZ SU YOK (MUŞ)

“Yerel basında bir haber…

Ne derece dikkat çeker bilinmez

Bazıları seviniyor olmalı içten içe

Üzülse de çokları…”

TRAKYA’DA 1.NCİ KALİTE SU KALMADI…

Devletin Sular ile ilgili birimi “sularımız” hakkında bir araştırma yapıyor ve sonucu acı biçimde açıklıyor: Su kalmadı, diyor; üzerine basa basa: 1.nci kalite su kalmadı

Duyması gerekenlere bir vızıltı… yaşayanlara acı bir gerçek…

Trakya’yı nasıl bilirsiniz?

Bir tarım cenneti…

Tarım ne ile olur?

Su ve toprak ile…

D.S.İ. açıklıyor:

Trakya’da su kalmadı…

Çocuklara anlatılan masallar gibi…

Su nerde; inek içti…

İnek nerde: dağa kaçtı…

Dağ nerde: yandı bitti, kül oldu...”

Trakya yanıyor, Trakya ağlıyor, Trakya susuzluktan kıvranıyor, Trakya zehirleniyor.

Farkında mıyız???

Trakya’da bulunan sular kirlilikten akamaz hale geliyor.

Trakya sularında su dışında ne ararsanız var.

Civa var, nikel var, ağır metaller var ama su yok.

Türlü kimyasal zehirler toprağa ve tarıma can veren sularımızda cirit atıyor.

D.S.İ. araştırıyor ve utanç verici bu gerçeği kamuoyuna açıklıyor.

Kendi kendini besleyebilen ülkeler arasından; dışarıdan gıda ithal eden ülkeler listesine terfi ettik.

Nasıl becerdik bunu sizce?

Ortada değil mi herşey?

Trakya’nın şah damarı Ergene kudurmuş bir köpek gibi zehirler saçarak geliyor kaynağından…

Yanına yaklaşanı hasta ederek, ölüm dağıtıyor kesesinden…

Tarım yapılıyor bu topraklarda, insanlar tarım ile geçimlerini sağlıyorlar, doğanın “toprak” gibi bu eşsiz nimeti üzerinde tarım ile yaşama karşı mücadele veriliyor; boğazlara tarım ile ekmek giriyor ve su gerekiyor bu tarıma ve emek gerekiyor…

“İstanbul’un arka bahçesi olmak” gibi bir şerefe (!) ulaşmak için tüm Trakya’ya zehir enjekte ediliyor…

Nasıl oluyor, kim yapıyor ve neye güveniyorlar dersiniz?

Sakın Trakya insanının sakin, sabırlı ve de anlayışlı yapısına güveniyor olmasınlar???

Kim bilir belki bu da etkendir ama bir başka etken daha var ortada gözüken: “plansız-programsız kalmak”

Tarım alanlarının göbeğine pıtrak gibi sanayi kurar, gelişme yaftası altında kısa vadeli çıkarlar peşinde koşar ve “plan yerine pilav” yerseniz, işte bir gün o pilavdan çıkan taş dişinizi orta yerinden kırar da arkasından vahlarsınız.

Yılların vahları artık raporlarda geziniyor.

D.S.İ araştırıyor ve açıklıyor:

Trakya’da 1.nci kalite su kalmadı…

Ne anlama geliyor bu sizce?

Önemli bir gerçeğin altını ne derece koyulukta çiziyor?

Biz vızıltı mı? Bir çığlık; bir haykırış; bir yakarış mı?

Geleceğin dünyası “temiz su” üzerine kurulur ve ülkeler temiz suyu stratejik bir materyal olarak pazarlık masasına koyarken biz elimizde bulunan ve geçim kaynağımızın temel taşı olan sularımızı kirletmek; seyretmek ve daha da kirletmek ile meşgulüz.

Ülkemiz için ne kadar da özverili çalışıyoruz!!!

Sularımız zehir saçıyor, toprağımızı bilinçsizlik alıp götürüyor, denizlerimiz kanalizasyonlar ile ortak…

Bu vatan bu topraklar bizle gurur duyuyor!!!

Aferin bizlere…

Hakan EŞME

(Temmuz 1997 yılında yerel basında yer almıştır)

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir