Saros Körfezi’ni Yunanlılara Açalım

İKİ yıldır yazları Saros Körfezi’nde geçiriyorum. Burası dünyanın en güzel bölgelerinden birisi. Ancak, bu denizin değerini bilmiyoruz.

Bir yıl önce de yazmıştım (07.08.2004):

‘…Saros Körfezi hemen İstanbul’un dibinde, Kuzey Ege’de dünya harikası bir deniz. Saros Körfezi; Ege’nin muhteşem yeşil-mavi dokusunu Trakya’ya taşıyan, ortası akvaryum bir cennet. Bu kadar temiz deniz dünyada kaç bölgede kaldı, merak ediyorum… Şimdi 40 küsur çeşit balık çıkan bu denizde zamanında 144 çeşit balık, 78 tür deniz bitkisi, 34 tür sünger varmış. Mercan kayalıkları da dalgıçların ilgi odağı.

Saros Denizi, bir körfez olmasına rağmen kendi kendini temizleyen nadir denizlerden birisi. Her yıl üç defa ve aynı zamanda; şubat, nisan ve temmuz aylarının 15. veya 18. günü başlayıp, 25. veya 28. günü sona eren ilahi temizlik işleminde tabanda soğuk su, yüzeyde sıcak suyun yarattığı akıntılar koskoca denizi içine atılan tüm aykırı maddelerden kurtarıyor.

Körfez; dünyada windsurf sporuna en fazla müsait 3 denizden de birisi.’

* * *

Tekirdağ-İpsala (sınır) karayolu, yakında ‘duble yol’ olarak tamamlanıyor. Bu yol bitince tümü çift yol olmak kaydıyla İstanbul-Saros arası arabayla 2-2.5 saate inecek. Bu arada İstanbul-Selanik tren seferleri de başlayacak. Böylelikle hem Yunanistan’dan, hem de İstanbul’dan Saros’a ulaşmak çok kolay hale gelecek.

* * *

Saros, İstanbul halkına Bodrum, Kuşadası, Çeşme’ye gitmeden, hemen diplerinde, Ege Denizi’nin tüm nimetlerini sunabilir. İstanbullular çok daha kolay ve ucuza, ister haftalık olarak, ister hafta sonu tatillerinde Saros’un güzelliğinden faydalanabilirler.

Öte yanda Saros Körfezi; Kuzey Yunanistan’ın Selanik, Kavala, Drama, Yenice, Gümülcine, Dedeağaç çizgisinde yerleşik insanlarına da çok keyifli ve ucuz tatil imkánları sağlayabilir.

Zaten, Keşan Çarşısı hafta sonu Kuzey Yunanistan’dan gelen komşulara kucak açıyor, arabalar ve otobüslerle Keşan’a gelen Yunanlılar mutfak, temizlik, gıda ve hatta giyim ihtiyaçlarını çok daha ucuza mal ettikleri Keşan’da gideriyorlar.

* * *

Trakya’da hem İstanbul’a, hem Yunanistan’a hizmet verecek bir ziynet var ve biz bunun farkında değiliz.

Neden? Kendim de Rumeli kızanı olduğum için okur bunu bir özeleştiri olarak kabul etsin; Trakya insanı hizmet sektörünü tanımıyor.

Yörede bir sürü insan verimli topraktan elde edeceği rantı tek gelir kaynağı sayarak yaşıyor.

Çevrede ne doğru dürüst tesis var, ne de turizmi destekleyecek bir anlayış!

* * *

Peki ne yapmalı? Devlet, ana görevini ifa ederek Saros Körfezi’nin turizme açılmasına öncülük etmeli. Kendi elindeki tesisleri yeni bir anlayışla değerlendirmeli ve yörenin propagandasını yapmalı.

Devlet, kendi tesislerini kullanarak hem Türk, hem Yunan tur operatörlerini ve yatırımcıları Saros’a davet edip burada ağırlayarak tanıtım işine ivedilikle soyunmaya başlayabilir.

Lütfen, Edirne ve Çanakkale valilikleri, sahibi oldukları Saros’a yeni bir gözle baksınlar!

(Cüneyt Ülsever Hürriyet Gazetesi 07 Ağustos 2005)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir