Hukuki süreç içinde bir kez daha açıkladı kararını Bilirkişi Heyeti.
“Bu körfeze bu proje olmuyor” dedi.
“Bu limanı buraya kurmak isteyenler, bu körfezi hiç dikkate almadan bu projeyi yapmışlar, körfez açısından bu büyük bir tahribattır” dedi.
Hem de bir kez değil, ikinci kez söyledi.
“Saros Gönüllüleri”nin başından beri ifade ettiği, imzalar topladığı, savunduğu görüşleri bir de “Bilirkişi Heyeti” hukuki süreç içinde resmi kanallardan dile getirdi.
Daha kaç kez söylenmeli, anlaşılması için
Daha kaç kez dile gelmeli bu projenin körfez uygun olmadığı
Yanıtı, Saros’da esen yelde…
Tıpkı Bob Dylan’ın “Blowin’ in the wind” şarkısında dediği gibi.
Halk istemiyor, istemediğini de hem bizzat hem de ıslak imzalar ile defalarca dile getirdi.
Bilirkişi Heyeti ikinci kez “Olmaz” diyor ve raporunda, liman ve boru hattı projesinin inşaat, ziraat, jeoloji ve hidrojeoloji, biyoloji ve orman bilimlerine bir çok yönden aykırı olduğu belirtiyor
Peki kim istiyor bu projeyi, kim dayatıyor bu kadar?
Petrol ve doğalgaz şirketlerinin maliyet hesaplarına kurban mı gidiyor binlerce yıllık körfez.
Açık söylemek gerekirse; BOTAŞ bu körfeze hiç yakışmıyor.
Bunu söylemek için bilir kişi olmaya da gerek yok. Bu bölgede “yaşar kişi”, bu bölgeyi “duyumsayan kişi” olmak yeterli.
Saçlarını Korudağ’dan esen poyrazın esintisine bıraktıysan bir kez; kolayca anlarsın Saros’un değerini.
Halkın istemediği, Bilirkişi heyetlerinin olumsuz dediği projeyi rafa kaldırmanız hem körfezin hem de bu körfezde yaşayanların hayrına olacaktır.
Israrın petrol şirketleri dışında da kimseye bir faydası yoktur.
Böyle biline…