Herkes biliyor teknenin su aldığını
Herkes biliyor, kaptanın yalan söylediğini
Ve herkes biliyor zarların hileli olduğunu… (L.Cohen)
Cohen’in “Herkes Biliyor/Everybody Knows” adlı güzel bir parçası, nasıl da günümüzde birçok yere amiyane tabirle “cuk diye” oturuveriyor.
Herkes her şeyi biliyor ve her şey, herkesin gözleri önünde oluyor.
Lodosun getirip poyrazın götürdüğü akıntılarla kendini temizleyen Saros Körfezi şimdi bağrına saplanan hançer gibi bir FSRU Limanına kurban ediliyor.
Mahkeme kararı kesinleşmedi bile, Bilirkişi Raporları, hem de 3 kez “Bu proje bu körfezde sıkıntılı” demesine rağmen inşaat süreci devam ediyor.
Bilime karşı, hukuka karşı, yörede yaşayan vatandaşa karşı yapılıyor tüm bunlar.
“Saros Gönüllüleri” pandemi nedeniyle toplanamazken iş makinaları, konteynerler, dozerler, kepçeler Saros Kıyılarını “lebalep” doldurdular.
Göz göre göre, mahkeme kararını bile beklemeden yapılan bu “oldu bitti” vatandaşların hukuka olan güvenini sorgulatmakta.
Kimsenin de çıkıp ağız dolusuyla bu limanı ve projeyi savunup arkasında durduğunu da görmedim.
Birkaç “Bir şey olmayacak, projede her şey düşünüldü” sözleri ve demagojiye oldukça yatkın bir “Ama doğal gaz kullanıyoruz” sözleri dışında gelinen durum kulak arkası edilmekte.
“Saros Gönüllüleri” her bir mecrada bu projenin körfeze büyük zararlar vereceğini, telafisi imkânsız sonuçlar doğuracağını söylerken işin sorumluluğunu ele alanlar ya da dolaylı yoldan destek verenler bu hukuksuz duruma ses etmiyorlar.
Daha işin başında mahkeme kararını beklemeyen, vatandaşın tapulu arazisine şikayetine rağmen giren, Bilirkişinin 3 kez “sıkıntılı” demesine rağmen iş makinalarını oraya sokan bir zihniyet sizce bu projede bölgeye önem verecek bir işlem süreci mi gerçekleştirecek?
Bir kez daha Cohen’in parçasındaki sözleri dinlemeliyiz o zaman!!!
Projeye sessiz kalan etkili ve yetkililer, Saros Körfezi burada olduğu sürece her geçen dev tankerde, her esen rüzgarda, kıyıya vuran her bir dalgada bu yapılan limanın vebali vicdanları sızlatacak ve kuşaklar boyu hayırla (!) anılacaksınız.
Çok küçük ve sadece o bölgeyi ilgilendiren bir örnek olmasına rağmen Yayla Balıkçı barınağının yıllar süren çözümsüzlüğü ortada.
Körfez artık masa başında ve proje bazında değil, iş makinaları, dozerler ile elden gidiyor.
Katar’dan, Kuveyt’ten gelecek dev tankerlere bakıp iç çekeriz çok yakın gelecekte.
Burada masmavi bir körfez vardı dev tankerlerden önce!
“Gitti gidiyor, döner mi bilmem?!”