(Yazı, Saros Körfezine yapılmak istenen petrol boru hattı projesi ile birlikte kaleme alınmış ve Temmuz-2004 tarihinde yerel basında yayımlanmıştır)
MAVİ ve YEŞİL…
Bizden önceki kuşak gibi bizim kuşağımız da mavi rengin anlamını Saros’da; yeşil rengin anlamını Korudağ’da öğrendiler.
Tıpkı çocuklarımıza hala öğretebildiğimiz gibi, onların düşlerine, onların gerçeklerine maviyi ve yeşili naklettiğimiz gibi…
Burada, Saros denen coğrafyada bir akvaryum var, burada bir deniz var ve o ayaklarımızın dibindeki deniz masmavi ışıltılar saçarak bize bakıyor. Kadife bir döşek gibi karşısına geçip ona yemyeşil bakan Korudağ’a nazire yaparmışçasına.
Bizler mavinin ve yeşilin buluştuğu yerde nefes alıyoruz. Bizler ki maviyi ve yeşili yaşamlarımıza birer dantel gibi işledik.
Üzerindeki mavi yetmedi çoğumuza ve onun gizli kapılarından içeri girip derinliklerine dokunduk. Kucak açtı bize Saros; atılan dinamitlere, dibinin trollerle kazınmasına boyun bükerek kendini bize emanet etti.
Biz binlerce yıllık bir emanetin üzerinden geçip gidecek bir kuşağız, bizden öncekilerin buralardan gelip geçtiği gibi, zamanı gelen bayrağı bir sonraki kuşağa bırakacak.
Hangimizin anılarında yok ki Saros… ya atılan bir oltada ya serin sularına bıraktığımız bedenimizde ya yakamozlarının karşısındaki hayallerimizde ya dolunayın görkeminde, kumunda, çakılında ya da maviliğine karşı kaldırılan kadehlerde. Saros ve mavi bizim her yönüyle içimizde…
Ve şimdi ve bugünlerde bizim içimizi deşmek, düşlerimize ve geleceğimize katran karası bir zift dökülmek isteniyor.
Bizim ruhumuzu, bizim soluğumuzu, bizim düşlerimizi bize sorma gereği bile duymadan elimizden almak, yüreğimizden koparmak istiyorlar.
Geleceğimizin hiç bilinmeyen masalarda pazarlandığı, ucunu bucunu göremediğimiz dev şirketlerin bizim toprağımızı kendi çıkarları uğruna meze ettiği ya da edebileceği bir dönemden geçiyoruz.
Tarih Saros Körfezinde yeniden yazılıyor ve bu yazılan tarihin orta yerinde ayakta durmaya ve tavrımızı mavi ve yeşilden yana koymaya çalışıyoruz.
Çocuklarımıza petrole bulanmış katran karası bir deniz bırakmamak için biraraya geliyor insanlar. Gösteriler yapılıyor, imzalar toplanıyor
Geleceğimiz olan çocuklar bizlerden daha duyarlı kendi çevrelerine ve artık buraları yurt edinmiş bir bilinç içinde yaşayacaklar. “Anne ya da Baba, siz neler yaptınız buralara?!” diye karşımıza dikilecekleri gün başımızın dik olması için bugün mavinin yanında olmalıyız. Bizler bu maviyi doyasıya gördük, onlara da göstermek, onların da bu mavi ve yeşilden paylarını almaları için Saros’un yanında olmalıyız.
Saros’un o iyot kokan tuzlu sularının bizim bu dayanışmamıza ihtiyacı var. Hiç bilinmeyen köşelerdeki petrol talebinin karşısına Saros’umuzu feda ederek çıkamayız.
Bizden mavimizi, bizden soluğumuzu, bizden düşlerimizi, bizden Saros’umuzu almak istiyorlar.
Saros’u ve onun bizim için eşsiz olan mavisini vermeyecek ve onu gözlerini petrol karası bürümüş uluslararası çıkar çevrelerine teslim etmeyeceğiz.
Seninleyiz Saros…
Seninle öğrendik maviyi, seninle var olduk ve bundan sonra da seninle olacağız.SBir sabah uyandığınızda Saros’un ve Korudağların olmadığını düşleyerek başlayın güne ya da kapayın gözlerinizi ve hayal edin; mavi yok, yeşil yok…
Bakalım nasıl bir duygunun etkisi altında kalacaksınız!!!
Hakan EŞME