Ay batımı


Saatine bakmak geldi aklına, nereden geldiyse artık.
Hiç de alışkanlığı yoktu oysa. Bildiği tek saat: “Gün doğumu ve gün batımıydı”

Yıllar önce bir dağ bilgesi kulağına fısıldamıştı: “Evlat, zamanın yoksa ya da kıymetliyse dağa çıkma!”

Anımsadı ve hoş bir tebessüm ile doldu yüzü. Doğa’nın zamanı, doğa’nın kendisidir. Akıp gider de biz böleriz onu kendimize göre.

Niye bakmıştı ki saatine? Gecenin en yakıcı zamanı mıydı, yoksa sabaha çıkmaya yakın mıydı? Bir tan vakti olsa ve kızıla boyansa gökyüzü diye umutlandı.

Vazgeçti saatine bakmaktan “zamana karşı koymanın bir işareti bu olmalı” dedi.
Doğrusu zamana karşı koyuş değil, zaman içinde onunla akmaktı.

Ve devam etti bir tan vakti yeryüzünü adımlamaya…

(Hakan EŞME / Coğrafya: Bulgaristan Rila Dağları / Ay Batımı)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir