Bir el zar

Geceyi gözetleyen kuşkulanan fır fır dönen parıldayan ve düşünen bir takımyıldızından başka Her Düşünce atılan Bir El Zardır.(Stéphene Mallermé ) (Coğrafya: Keşan Gün Batımı)    

Ne çok – ne az

Şunu düşün: dünyada hiç tanımadığın insan ne çok. Şunu da: dünyada azıcık tanıdığın insan ne az. (Oruç Aruoba / Ne ki hiç / Haikular) (Coğrafya: Mecidiye Beldesi)

Hey!

Dağlarda duydum çığlığı Sen koca bir heydin! (Ahmet İNAM / Dolanmalar / Sabâ Makamı – Güfte: Ali Paşa – Beste: Şerif İçli ) (Coğrafya: Aladağlar, Hacer Boğazı )

Çığlık

Körlüğümün birinci yılına varmadan parmaklarım görmeye başladı. Herkesi değil. Her biçimi değil. Her rengi değil. Ama gözüm görürken de her kişiyi her biçimi her rengi gördüğümü söyleyemezdim ki.Çok şükür görmüyor gözlerim. Ya kör olmayıp da göremiyor olsaydım.Ferit EDGÜ / Çığlık […]

Körleşme

“Burada ne yapıyorsun çocuğum? – Hiç – Öyleyse burada neden duruyorsun? – Hiç. Öyle duruyorum – Okuma yazma biliyor musun? – Elbette. – Kaç yaşındasın bakayım? – Dokuzumu geçtim. – Çikolata mı, yoksa bir kitap mı, hangisini istersin? – Kitap […]

Dağ keçisi

Tawteke tawğa şıqpasa, tuyağı qışıydı: “Dağ keçisi dağa çıkmazsa tırnağı kaşınır” der bir Kazak Atasözü (Coğrafya: Aladağlar/Yedigöller Mevkii)